Psikoterapinin işlevi nedir?
- Dilan Er
- 29 Nis
- 2 dakikada okunur

Birkaç terimi tanımlamak ile başlamak isterim. Psikolog, psikoloji lisansını bitirmiş kişilere verilen bir ünvan iken; psikoterapist, psikoloji lisansını tamamlamış ve klinik becerilerin yanında gerekli eğitimleri tamamlamış kişilere verilen ünvandır. Yani her psikolog psikoterapist değildir. Şimdi psikoterapinin ne olduğundan kısaca bahsedebiliriz. Psikoterapi, psikoterapistle yürütülen ve hastanın sağaltımını (iyilşme) hedefleyen, belirli tekniklerin kullanıldığı konuşmaya ve ilişkiselliğe dayalı süreli bir çalışma yöntemidir. Peki nasıl oluyor da, konuşarak yürütülen bir süreç bu denli katkı sağlıyor bireye? Öncelikle psikoterapinin sistemli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini de ekleyerek, yani; giriş kısmında anamnez alma, değerlendirme seanslarını gerçekleştirme, danışana özel formülasyon geliştirme, gerektiğinde süpervizyona hatta kendi psikoterapi sürecine başvurma, düzenli takip, formülasyonun süreç içerisinde yenilenmesi, kullanılacak tekniklere karar verilip o doğrultuda ilerlenmesi, belirli bir çereçeveye oturtulması yani danışan ile bir sözleşme yapılması; bu sözleşmenin kapsamı genelde psikoterapideki teknik konulara dayanır, mesela iptal hangi durumlarda olabilir, mümkünse sabit gün ve saat, gizliliğin önemi, psikoterapistin yapmayı öngördüğü zam tarihleri... ardından psikoterapistin tekniklerini kullanarak ilerlediği gelişme kısmının ardından en son terminasyon sürecinin yani sonlandırma sürecinide eklersek, bir psikoterapi sürecine dair temel konulara değinmiş oluruz. Psikoterapide çerçevenin sağaltıma oldukça bir etkisi vardır çünkü zaten danışan iç dünyasında oldukça karmaşık duygular yaşıyorken, danışana olabildiğince sabit ve tutarlı bir süreç sağlamak ve bu şekilde hayatının belli bir alanında bu tutarlı deneyimi yaşamasına olanak sağlamak gerklidir. Bunun dışında psikoterapide ilişkiselliği oldukça önemserim yani belli sınırların olduğu bir ilişkisellik doğrultusunda, psikoterapistin danışanı etkin bir biçimde dinlediği, ona katkı sağlayacak teknikleri teropötik bir şekilde kullandığı bir iişkisellikten bahsetmekteyim. Günümüzde ilişkilerin yüzeyselliğinin arttığı gözlemlediğim için özellikle, bu konunun psikoterapide oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında tabi ki psikoterapistin kullandığı ekol doğrultusunda uyguladığı teknikler sürecin ana iskeletini oluşturmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir BDT terapisti, daha bilişsel düzeyde çalışıp, ödevler vererek danışanın davranışlarının değişimini kısa bir sürede hedeflerken, Şema terapisti, daha karmaşık kişilik düzeyindeki sorunlarla da ilgilendiği için daha uzun bir süre gerektiren, hem bilişsel hem ilişkisel hem de bağlanma kuramından destek alarak ilerler. Bunun dışında Psikodinamik yönelimli bir terapist ise bambaşka ilerler yani psikoterapistin daha geride durduğu ve danışanın serbest çağrışıma (zihnine gelen her bir düşünceyi aktarması) teşvik edildiği ve irdeleyici ya da destekleyici kısımları barındırabilen çok daha uzun süreli ve kişiliğin değişimini hedef alan bir yaklaşımdır. Tüm bunları bilmek neden önemli? Danışan olarak, başlayacağınız veya başlamayı düşündüğünüz süreçle ilgili bilginizin olması hem süreci kolaylaştıracaktır hem de sizin beklentilerinize şekil verecektir.



Yorumlar